Prof. Dr. Sadık Bilgiç

TEDAVİLERİMİZ

Damar İçi Radyoaktif Tedavi (TARE)

Damar İçi Radyoaktif Tedavi (TARE), kanser tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu tedavi, radyoaktif maddelerin doğrudan tümör bölgelerine enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. TARE, özellikle karaciğer kanserleri ve diğer bazı tümörlerin tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Hedefe yönelik tedavi uygulaması sayesinde sağlıklı dokulara zarar verme riski minimize edilir.

TARE Nedir?

Damar İçi Radyoaktif Tedavi, radyoaktif maddelerin belirli bir tümör bölgesine doğrudan uygulanması anlamına gelir. Bu yöntem, tümör hücrelerinin yok edilmesini hedeflerken, çevre dokuların korunmasını amaçlar. TARE, genellikle minimal invaziv bir prosedür olarak kabul edilir ve hastaların genel sağlık durumunu etkilemeden uygulama yapılabilir.

TARE Nasıl Uygulanır?

TARE uygulaması, genellikle birkaç aşamadan oluşur. İlk olarak, hastanın genel durumu değerlendirilir ve uygun hastalar belirlenir. Ardından, bir dizi görüntüleme testi yapılır. İşlem sırasında, radyoaktif maddeler damar yoluyla tümör bölgesine enjekte edilir. Bu süreç, uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilir ve genellikle lokal anestezi altında yapılır.

  • Tıbbi Değerlendirme: Doktor, hastanın sağlık geçmişini ve mevcut durumunu değerlendirir. TARE’nin uygun olup olmadığına karar verilir.
  • Görüntüleme Testleri: BT veya MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tümörün boyutu ve yeri belirlenir.
  • Radyoaktif Madde Enjeksiyonu: Radyoaktif madde, hedef damar yoluyla tümör bölgesine enjekte edilir.
  • İzleme: Tedavi sonrası hastanın durumu izlenir ve gerekli kontroller yapılır.


TARE’nin Avantajları

TARE, birçok avantaj sunan etkili bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, kanser tedavisinde hem etkililik hem de hasta konforunu artırmayı hedefler. Radyoaktif tedavi, hedefe yönelik olması sayesinde sağlıklı dokuların korunmasına yardımcı olur.

  • Hedefe Yönelik Tedavi: Radyoaktif maddeler doğrudan tümör hücrelerine ulaşır, bu sayede sağlıklı dokulara zarar verme riski azalır.
  • Minimal İnvaziv: İşlem, genellikle minimal invaziv bir yöntemle yapılır, bu da hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlar.
  • Ağrı Yönetimi: TARE tedavisi sonrası genellikle ağrı ve rahatsızlık minimum seviyededir.
  • Uzun Süreli Etki: Radyoaktif maddelerin uzun süre etkili olması sayesinde tedavi sürecinin etkinliği artar.


Olası Yan Etkiler

TARE’nin yan etkileri genellikle hafif düzeyde olur, ancak bazı hastalarda daha ciddi yan etkiler görülebilir. Bu nedenle, tedavi öncesinde hastaların olası yan etkiler hakkında bilgilendirilmesi önemlidir. Uzman hekimler, yan etkileri minimize etmek için gerekli önlemleri alır.

  • Yorgunluk: Tedavi sonrası bazı hastalarda yorgunluk hissi görülebilir.
  • Karın Ağrısı: İşlem sonrası hafif karın ağrısı yaşanabilir.
  • Bulantı: Bazı hastalarda bulantı ve kusma olabilir.
  • Kan Değerlerinde Değişiklikler: Kan hücrelerinde geçici değişiklikler gözlemlenebilir.


Damar İçi Radyoaktif Tedavi (TARE), kanser tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Hedefe yönelik tedavi uygulaması sayesinde hastaların yaşam kalitesini artırmakta ve tedavi süreçlerini kolaylaştırmaktadır. TARE, etkili bir tedavi yöntemi olmasının yanında, hastaların genel sağlık durumunu da göz önünde bulundurarak en iyi sonuçları elde etmeyi amaçlamaktadır.